Bugün saat akşam 7 civarı tüm hazırlıklarımı yaptım. Forma ve taytımı giydim. Suluğumu doldurdum , kaskımı aldım ve evden çıktım. Buca'da oturduğum için Konağa giderken konak tünelini kullanıyorum. Biraz trafikte bisiklet sürüp tüneli geçtikten sonra nihayet bisiklet yoluna ulaştım. Yaklaşım 10 km hız ile yavaş yavaş , günbatımı'nın tadını çıkara çıkara bisikletimi sürdüm. Bazı yerlerde durup fotoğraflar çektim. Alsancak taraflarına geldiğim zaman çimlerin üzerine bisikletimi koyup oturdum. Giderken yanımda getirdiğim filtre kahveyi içerken İzmir'in o güzel kordon manzarasında güneşin batışını seyrettim. Artık hava kararmış ve kahvemi bitirmiştim. Yavaştan toplandım ve dönüş için yola koyuldum. Buca tarafına çıkarken eğim biraz fazla olduğu için terleye terleye yokuştan bisikletimi sürdüm.

WD-40 Amerikan Ordusu tarafından 1950 lerde füze parçaları korumak için bir pas çözücü önleyici-yağcı olarak geliştirilmiştir. WD40'ı binlerce insan keşfetti ve bir temizleyici, pas önleyici, gıcırtı durdurucu olarak evinde bulundurmaya başladı. Ayrıca WD40'ın menteşe, kilit, oyuncaklar gibi küçük öğeler üzerinde hafif bir yağ olarak harika çalıştığı bir gerçektir. Yüzeyler üzerindeki tozu, yağı, kiri çözer ve yerine kendisi yerleşir.

Öte yandan Bisiklet zincirleri, çok ağır yük altında ve hızlı çalışır. WD40'ın yağlama gücü bu harekete yetersiz kalır.. Nitekim, WD-40 temizlediği zincir yüzeylerine kendisi sızar. Ancak hareketten sonra yüzeye tutunamaz ve kurur. Böylelikle yürüyen aksamda 2 kuru metal yüzeyi karşı karşıya bırakarak daha çok korozyona yani aşınmaya sebep olur. Sonuç olarak bu malzemeyi zincirde veya bisikletin diğer hareketli aksamlarında kullanmak, hiç yağlamamaktan daha sakıncalıdır.

Zinciriniz için herhangi bir nalburiye dükkanından bulabileceğiniz silikonlu su geçirmez makine yağları idealdir. Metal yüzeylere uzunca süre tutunabilir ve sudan çok fazla etkilenmezler.

Kaynak: Why WD-40 is Bad for Your Bike Chain - Bicycle Tutor Video (çeviridir).

Birçok koşucu ve bisikletçinin kullandığı bir uygulama olan Strava herhangi bir Garmin cihazı veya bir iPhone / Android cihazı ile çalışır. Strava hız , zaman , yükseklik gibi analizleri yapar ve haritada anlık olarak nerede olduğunuzu gösterir. Arayüzü oldukça basit ve anlaşılabilir bir tasarımı mevcut.

Antrenmanın belli bir kısmından segment oluşturarak o aralıktaki performansı görebilme ve başka insanların aynı aralıktaki performanslarıyla karşılaştırabilme, kategorilendirilmiş rampaları otomatik tespit edip rota üzerinde işaretleme gibi öne çıkan güzel özelliklere sahip. Ücretsiz sürümde ayda 5 antrenman yüklenebiliyor, daha fazlası için ayda 6 dolarlık paralı sürüme geçmek gerekiyor. bence verilen parayı hakediyor.

Fakat ne yazık ki türkçe dil desteği yok :( Strava hakkında benzersiz olan ilk şey sosyal özelliklerinin olduğudur. Strava kullanan arkadaşlarınızı takip edebilir ve onların aktivitelerini beğenip yorum yapabilirsiniz. Ayrıca yarışlara katılan bisikletçiler de bunu kullandığından istediğiniz kişinin adını aratıp yarışta kaçla gitmiş, nerede ne kadar güç harcamış, nabzı kaçmış falan her şeye ulaşabilirsiniz. Hazır tour de france başlamışken denenebilir.